0
Çatışmaların çözümü için anlaşma/işbirliği yoluna giderler. Çocuklar başkalarının duygu ve davranışlarını anlamaya başladıkça,yarışmayı bırakıp arkadaşlarıyla oynarken işbirliği yapmayı öğrenirler. Bu dönemde başka çocukların onlara eşlik etmelerinden hoşlanırlar. Yan yana oynamak (paralel oyun) yerine (emekleme döneminde olduğu gibi) onlarla ilişkiye girerler. Bu değişim doğal olarak gerçekleşir. 3 yaştakiler oyun zamanının çoğunu, hayali oyunlarla geçirirler. Bu tür oyunlar işbirliği gerektirir.

Sırayla oynamayı, paylaşmayı, birlikte yeni oyunlar oluşturmayı öğrendikçe önemli sosyal beceriler (dikkat etme, iletişim-hareketli ve sözel, başkalarına uygun tepkiler verme) geliştirmeye başlarlar. Hayali oyunlar farklı roller almayı gerektirdiğinden çok karmaşık sosyal fikirleri de keşfederler. 




Örneğin sosyal statü, güç, düşmanlık gibi. Paylaşma duygusunda artış gösterirler. Paylaşma duygusu emekleyen yaş grubu için yabancı bir kavram olsa da, okul öncesi gruptakiler başkalarının duygu ve hareketlerini anlamaya başlarlar. Çocuklar istedikleri oyuncakları çekerek veya çığlık atarak istemek yerine, paylaşmaya teşvik edildiklerinde ve diğerlerinin de eşit hakkı olduğu öğretildiğinde oyuncağı kibarca isteyebilirler. Oyunda anne baba rolü alırlar. Bu yıllarda çoğu çocuk kendi cinsiyetiyle özdeşleşir erkekler babalarıyla, büyük kardeşleriyle, kızlar da anneleriyle ve diğer kızlara ilgilidir. Evcilik oynarken erkekler doğal olarak baba rolünü, kızlar da anne rolünü alırlar. Kendi ailelerinde veya çevrelerinde gördükleri farkları yansıtacaklardır. Araştırmalar cinsiyetle ilgili özelliklerin kültür veya aileden etkilendiğini göstermektedir. Çocuklar sosyal baskı ve beklentilerin farkındadırlar. Cinsel kimlikleri anasınıfına başladıklarında daha da gelişecektir. Bağımsız davranışlar gösterirler. Çocuklar zamanla bağımsız davranışlar gösterirler. Kendi seçimlerini yapmak isterler. Kendi kendine yetebildiklerini ve ne kadar becerikli olduklarını kanıtlamak isterler. Yürürken anne veya bakıcılarının önüne geçerler, kendi kıyafetlerini, yemeklerini seçmek isterler. Otoriteye karşı tepkili olabilirler. Kendini bir bütün olarak algılar (beden, kafa ve duygular). 3 yaşındakiler “Ben, sen, benim” gibi zamirleri öğrenirler. Kendi vücutlarının, sahip olduklarının, haklarının nerede bittiğini ve başkalarının haklarının nerede başladığını anlamada hala güçlük çekseler de, anne babalarının farklı ihtiyaçları ve duygularıyla farklı insanlar olduklarını anlamaya başlarlar. Hayal ile gerçeği ayırt etmede zorlanabilirler.



Çocuğun Sosyal-Duygusal Gelişimini Desteklemek İçin Neler Yapabiliriz? 

Bütün anne-babalar çocuklarının arkadaşlarıyla veya diğer kişilerle iyi geçinmesini isterler. Arkadaş edinmek ve sürdürmek için olumlu ilişkiler ve işbirliği yapmak gereklidir. Arkadaşlıklarda çatışmalar kaçınılmazdır. Bu çatışmaların doğru şekilde çözülmesi önemlidir. Anne-babalar da bu konuda yardımcı olabilirler. Çocukların duygularını ifade etmelerine, diğerlerinin düşüncelerini dinlemelerine, sorunu bulmalarına ve birlikte çözüm bulmalarına fırsat verilmelidir. Arkadaşlarıyla yaratıcı oyunları oynamalarını sağlayın. Evde evcilik köşesi hazırlayın. Siz de oyunlarına, sorularınızla katılın. “Ne pişiriyorsun bugün bebeğine”, “bu araba nereye gidiyor” gibi.

Yorum Gönder

 
Top